|
|
|
 |
|
Ali Arif Ersen |
|
|
|
|
| New York, Havana, Buenos Aires birçok sanatçının üzerinde çalışmış olduğu yerler, sizin bakışınız nasıldı? |
| Daha bir zoom yaptım tabii buralara. Çünkü dokümanter sanatçısı değilim. Daha edebi olmayı amaçladım. Kitaplarına 'Fotografi' başlığını onun için koyduk. Eski Yunanca'dan gelen bir laf: Işık yazısı, ışıkla yazılmış edebiyat diyebiliriz. New York, evet binlerce gökdelenden, müthiş bir karmaşadan ibaret. Metal ormanı gibi. Ama görüntülere biraz yaklaşırsanız inanılmaz insan dramları görürsünüz. Çok yalnız bir yer, tamamen anglasakson kültürün devamı. Halbuki Buenos Aires hiç öyle değil, son derece sıcak ve insani. Sanırım en çok oradan etkilendim. Giderken bu kadar çok etkileneceğimi düşünmemiştim. Edebiyatını, müziğini, hikayesini biliyordum. Uçan kuşa borcu var diyorsun, kafanda birşeyler canlandırıyorsun ama hiç öyle bir yer değil, keşke Türkiye öyle olsa. Zamanında çok güzel olan bir kadın gibi, hala da çok güzel ya aslında. |
|
| Hep kent hep kent, neden? |
| Önce kendim kentli olduğum için. Kırda köyde yaşamanın nasıl kendine göre kuralları varsa, suyunuzu, ekiminizi ayarlamanız gerekiyorsa, kentte yaşamanın da bazı kuralları var. Trafiğe göre kendinizi ayarlıyorsunuz. Vapur saatlerini, dolmuş kalkış yerlerini bilmeniz gerekiyor. Burdan kaynaklandı. Edip Cansever'in son şiir kitabı oteller kenti,çok sevdiğim bir kitap. İlk ordan başladı. Hangi ülkeye giderseniz gidin kentler her zaman kendi başına buyruk yerler. Şehir kendi kültürünü kendi ahlakını oluşturuyor. Tüm bunlardan etkilendim. |
|
| Aslında ressamsanız, bir dönem fotoğraflarınızla birlikte sergilendi resimleriniz, şu an ne durumda resim çalışmalarınız? |
| Resim devam ediyor. Bu sergide olmayacak ama boyanmış fotoğraflardan oluşan bir projem de var bundan sonrası için. Fotoğraf tamamen resme |
|
| |
|
|
|
|
|
